Kapalı Maraş çağrısı: Meşru sakinlerine iade edilsin
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Kıbrıs’ta “hayalet kent” olarak tanımlanan ve Kuzey Kıbrıs sınırları içinde kalan Maraş bölgesinin Birleşmiş Milletler (BM) kararları temelinde “meşru sahiplerine iade edilmesini” isteyen bir karar taslağını oy birliğiyle kabul etti. Kararda, Maraş’ın iadesinin “Ada’daki sorunun kapsamlı çözümüne katkı sağlayacağı” mesajı da yer alıyor.
“Maraş’ın meşru sakinlerine iade edilmesi için çağrı” başlığını taşıyan rapor ve karar tasarısının kabülü, Strasbourg’da düzenlenen AKPM genel kurul oturumunda 13’e karşı 51 oyla sağlandı. Karara karşı kullanılan 13 oy AKPM Türk heyeti üyelerinden geldi.
Kararda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 550 ve 789 sayılı kararları temelinde Maraş’ın BM denetimine devredilerek veya karşılıklı güven önlemleri çerçevesinde meşru sakinlerine iade edilmesinin, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüme “büyük katkı sağlayacağı” görüşü savunuldu. Maraş’ın açılarak statüsünde yapılacak bir değişikliğin “BMGK kararlarının ihlali anlamına geleceği ve Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm şansını baltalayacağı” not edildi.
Tüm tarafların Ada’daki siyasi çözüm sürecinin başlamasına katkı vermeye çağrıldığı kararda, bu süreci tehlikeye sokabilecek tek taraflı kararlar veya beyandan kaçınılması istendi. Bu kapsamda Ankara ve Kıbrıs Türk tarafının son dönemde savunduğu “Kıbrıs’ta iki devletli çözüm” politikasının BM çerçevesindeki iki bölgeli ve iki toplumlu federasyon parametresiyle uyuşmadığı kaydedildi.
“Taşınmaz Mal Komisyonu hızlandırılsın”
Kararda, Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıslı Rumların mülkiyet talepleri için kurulmuş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından etkin iç hukuk yolu olarak tanınmış Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) işleyişinin hızlandırılması da isteniyor. TMK’nın Kıbrıslı Rumların mülkiyet talepleriyle ilgili birçok başvuruyu karara bağladığı, ancak Maraş bölgesiyle ilgili bir başvurunun henüz sonuçlanmadığı belirtiliyor. AİHM tarafından tanınmış olsa da Kıbrıslı Rumların çoğu “KKTC’nin fiilen tanınması anlamına gelebileceği” gerekçesiyle TMK’ya başvurmuyor.
AKPM üyesi bir grup parlamenter, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Ekim 2020’de Kapalı Maraş bölgesini açma yönünde yaptıkları açıklama sonrası Haziran 2021’de konu hakkında rapor hazırlama girişimi başlatmış, bu girişim üzerine AKPM Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonu üyesi İtalyan Parlamenter Piero Fassino raportör tayin edilmişti.
Temaslarda bulunmak üzere Kıbrıs’a iki ziyaretin dışında Ankara ve Atina’ya da giden Fassino, raporuyla ilgili olarak AKPM genel kurul oturumunda yaptığı konuşmada, Maraş’ın iadesi meselesinin Kıbrıs sorununun bir parçası olduğunu ve bu sorun çözümlenmeden Maraş hakkında bir çözüme ulaşmanın zor olduğunu söyledi. Buna rağmen “vazgeçmemek” gerektiğini savunan Fassino, “iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon çözümünün, karşılıklı güven arttırıcı önlemlerin, Maraş’ın BM denetimine devredilmesi için ısrarın desteklenmesini” istedi.
“İsviçre, yeniden rol almaya hazır”
Genel kurul oturumunda siyasi gruplar adına yapılan konuşmaların hepsinde rapora destek verildi.
Liberal Grup adına konuşan İsviçreli Parlamenter Damien Cottier, ülkesinin uzlaşıya dayalı federal yapısının Kıbrıs için örnek oluşturabileceğini söyledi. Cottier, İsviçre’nin geçmişte Cenevre, Bürgenstock ve Crans Montana’da olduğu olduğu gibi Kıbrıs sürecinde yeniden rol oynamaya hazır olduğunu da ifade etti.
Genel kurul oturumunda konuşan AKPM Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu (SOC) üyesi Namık Tan, Kıbrıs’ta Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler olmak üzere iki ayrı toplumun bulunduğunu ve bu iki toplum arasında yaşanan olayların dengeli aktarılması gerektiğini dile getirdi. AİHM kararları temelinde kurulan TMK’nın önemine değinen Tan, şu anda bu komisyon önünde Maraş bölgesiyle ilgili 513 başvuru bulunduğunu bildirdi. Tan, Ada’da kalıcı çözüm için gerekli müzakerelerin “karşılıklı kabul edilebilir” olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Çipras’tan Ukrayna-Kıbrıs benzetmesi
AKPM Sol Grup (GUE) üyesi ve eski Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da genel kuruldaki konuşmasında başbakanlığı döneminde Kıbrıs’ta çözüm için uğraş vermiş olmalarına rağmen başaramadıklarını, buna rağmen “özellikle Avrupa’nın ilerici güçlerinin Avrupa ve Akdeniz’de barış ve güvenlik için bu mücadeleden vazgeçmemeleri gerektiğini” söyledi. Çipras, AKPM’de Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali karşısındaki tutumun “Kıbrıs’ın işgali” için de gösterilmesi çağrısında bulundu.
AKPM’de oy hakkı olmaksızın üyelik yapan Kıbrıslı Türk parlamenter Armağan Candan ise Kıbrıs sorununun Kıbrıslı Türklerin ticaret, ulaşım, eğitim, iletişim, seyahat ve spor alanlarında izolasyonu gibi değişik yönlerine dikkati çekerek “Bu nedenle sadece Maraş yerine kapsamlı çözüme odaklanmak gerek” şeklinde konuştu. Avrupa Konseyi ve AKPM’yi BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’ta çözüm çabalarına destek vermeye çağıran Candan, Ankara ile Atina arasında son zamanlarda gözlemlenen yakınlaşmanın da “sadece bu iki ülke değil, aynı zamanda Kıbrıs ve tüm bölge için çok önemli olduğunu” söyledi.
AKPM Siyasi İşler ve Demokrasi Komisyonu üyesi Türk parlamenterler Tuğrul Türkeş, Namık Tan, Sena Nur Çelik Kanat ve Konur Alp Koçak tarafından rapora eklenen karşıt görüşte Kıbrıs’ta 1974 öncesi yaşananlara dikkat çekilerek, Kıbrıslı Türklerin 1963-1974 döneminde yaşadığı zorluklar gündeme getirildi. Uluslararası toplumun “Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve uluslararası eşit statü haklarını güvence altına alması gerektiği” görüşüne yer verilen belgede, 2017’de Crans Montana’daki Kıbrıs konferansının başarısızlıkla sonuçlanmasıyla “iki bölgeli ve iki toplumlu federasyon fikrinin tükendiği” not edildi.
Kapalı Maraş’ın bir bölümü 2021 yılında Türkiye’nin desteği ile sivil kullanıma açılmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bölgeyi ziyaret etmişti. Maraş’ın açılması Avrupa Birliği ve BM’nin tek taraflı adım atıldığı gerekçesiyle tepkilerine neden olmuştu.