Haiti Hakkında İlginç Gerçekler
Resmi olarak Haiti Cumhuriyeti, uzun yıllar Fransız sömürgesi olduktan sonra ABD’nin kontrolüne geçmiş ve sonunda sıkıntılı da olsa bağımsızlığını ilan etmiştir. Haiti, yalnızca birkaç milyon nüfusu olan küçük bir ada ülkesidir. Uzun yıllar koloni olarak kalmasına rağmenkendi kültürel değerlerini ve geleneklerini koruyarak günümüze taşımayı başarmıştır.
Ne yazık ki Haiti adını sık sık meydana gelen depremler ve siyasi yapısının tam oturmamış olmasından dolayı duyuyoruz. Kaderi kötü olan birçok ülke gibi Haiti de görenleri kendine hayran bırakan bir doğaya sahip. Yani her şeye rağmen burası bir turizm cenneti olmaya devam ediyor. Gelin bu ülkeye biraz daha yakından bakalım ve Haiti hakkında ilk kez bir şeyler duyacaksınız.Olağanüstü bilgileri görelim.
Haiti hakkında bazılarını ilk kez duyacağınız sıra dışı bilgiler:
- Haiti aslında bir ada ülkesi değil.
- Bölge alabildiğine dağlardan oluşuyor.
- Her zaman Haiti’de yaz.
- Karayipler’deki en derin mağara Haiti’dedir.
- UNESCO miras listesinde yer alan yemekleri var.
- Haitililer kahvaltıda makarna yerler.
- Haitililer Cadılar Bayramı’nı kutlamazlar.
- Kolonizasyondan sonra en çok kullanılan dile sahiptirler.
- Haiti’de fıstık ezmesi yemeden önce iki kez düşünün.
- Haiti’de Venezüella bağımsızlık bayrağı dalgalanıyor.
- Alexandre Dumas aslen Haitilidir.
Haiti aslında bir ada ülkesi değil:
Haiti, Karayip Denizi’nde 1492’de Kristof Kolomb tarafından keşfedilen Hispaniola adlı bir adada bulunuyor. Ancak bu adanın tamamı Haiti değil. Adanın doğu yakasındaki üçte ikisi Dominik Cumhuriyeti, batı yakasındaki iç ada ise yaklaşık 27.750 metrekarelik Haiti eyaletidir. Yani Haiti tam olarak bir ada ülkesi değil, adanın sadece bir kısmına sahip bir ülke. İki devlet arasında benzerlikler olsa da farklı kültürel yapılara sahipler.
Bölge olabildiğince dağlardan oluşur:
Haiti topraklarına ayak bastığınız andan itibaren kendinizi ya bir dağın üzerinde bulacaksınız ya da bir dağa bakıyor olacaksınız. Ada sınırlarının neredeyse tamamı sıradağlardan oluşur. Aslında Haiti kelimesi yerlilerin konuştuğu Taino dilinde dağlık arazi anlamına gelmektedir. Bu nedenle bölgeye giden turistlerin en çok katıldığı aktivitelerden biri de uzun dağ yürüyüşleri yapmaktır.
Her zaman Haiti’de yaz:
Tropikal iklim kuşağında yer alan Haiti’ye yılın hangi döneminde giderseniz gidin yaz mevsimiyle karşılaşacaksınız. En soğuk havalarda bile hava biraz soğuyor, Bu nedenle ülkenin kıyıları yılın her döneminde dünyanın birçok farklı noktasından turist çekmektedir. Labadee, Arcadins ve Ance Blanche gibi dünyaca ünlü plajlar da bembeyaz kumlarıyla öne çıkıyor.
Karayipler’deki en derin mağara Haiti’dedir:
Karayip Denizi’ndeki adalar dağlık bir yapıya sahiptir ancak Haiti hariç mağaralar açısından çok güçlü değildirler. Sıradağlarla kaplı Haiti’nin altında birçok mağara var. Bunlardan biri Grotte Marie Jeanne mağarasıdır. dört kilometre uzunluğunda Karayipler’deki en derin mağaradır. Mağara en bilinen turistik yerlerden biridir.
UNESCO miras listesinde yer alan yemekleri vardır:
Haiti’nin uzun yıllar koloni olarak kalmasına rağmen kültürünü koruduğunu söyledik ve bunun en büyük örneğini mutfak kültüründe görüyoruz. Yöre halkının yaptığı Joumou adlı bir çorba var. Yılın özel günlerinde ve bayramlarda yapılan bu çorbada sebze ve et yer alır. Daha birçok yemeğin ortasında Bu çorbanın öne çıkmasının nedeni UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine dahil edilmiştir. Ülkede her yemeğin bol miktarda baharat içerdiğini belirtmek gerekir.
Haitililer kahvaltıda makarna yerler:
Tamam, muhtemelen Haitililer kültürlerini o kadar iyi koruyamadılar çünkü bölgeye giden turistlerin bile özel bir yemek olması gerekiyor. Spagetti makarna kahvaltıda servis edilir, üstelik yöre halkı bu yemeği kahvaltıda kendileri yerler. Aslında spagetti yiyorlar çünkü gün içinde ihtiyaç duydukları enerjiyi sabahları bu karbonhidrat dolu yemekten almak istiyorlar ama kabul etmek gerekir ki biraz farklı.
Haitililer Cadılar Bayramı’nı kutlamazlar:
Bunun dini ya da klasik bir nedeni yok, sadece Haiti halkının dış dünyadan çok uzun süre uzakta yaşamış olması. Cadılar Bayramı’nı duymamışlar bile. Hal böyle olunca da böyle bir gelenek kurulmamıştır. Aslında buna ihtiyaçları da yok çünkü onların Fet Gede adında Latin Amerika ülkelerinde kutlanan Ölüler Günü’ne benzeyen bir tatilleri var. Kasım ayı boyunca kutlanan bu bayramda yöre halkı mezarlıkları temizleyip boyar ve böylece dünyaya dönen ruhları en güzel şekilde karşılamaya çalışır.
Kolonizasyondan sonra en çok kullanılan dile sahipler:
Creole denilen bir dil türü vardır. Latin Amerika ve Afrika’da kolonizasyon sonrası diğer diller ile yerel dilin buluşmasıyla oluşan dil türü bu formda isimlendirilmiştir. Haiti uzun yıllar bir koloni olarak kaldığı için kendine özgü bir kreol geliştirdi. Haiti kreol dilinin en çarpıcı özelliği sadeliğidir. Bu nedenle dünyada en çok kullanılan kreol dili Haitililer hakkındadır.
Haiti’de fıstık ezmesi yemeden önce iki kez düşünün:
ABD menşeli bir atıştırmalık olan fıstık ezmesi dünyada oldukça iyi biliniyor. Haiti uzun yıllardır ABD yönetiminde olduğu için burada fıstık ezmesi de biliniyor ama bu niyetle gideyim de bir kavanoz fıstık ezmesi alayım derseniz büyük bir sürprizle karşılaşacaksınız. İçin Haiti’de satılan fıstık ezmesi, acı biber ve zencefil gibi birçok farklı baharat içerir.Haiti yemeklerinin baharatlı olacağını söylemiştik.
Venezuela’nın bağımsızlık bayrağı Haiti’de dalgalandı:
Evet, iki farklı ülke olmalarına rağmen, Venezüella 1806’da bağımsızlığını kazandığında, tasarlanan ilk bayrak Haiti’de dalgalandı. Hikayesi farklı. Venezuelalı General Francisco de Miranda; Venezuela, Ekvador ve Kolombiya kurtuluşu için savaşırken Bağımsızlığını yeni kazanmış bir ülke olan Haiti, Jacmel’i sık sık ziyaret ediyordu. Bu ziyaretlerden birinde Venezuela bayrağını tasarladı ve dönemin Haiti başkanı Alexandre Pétion’un yardımıyla bayrağı oraya dalgalandırdı. Kısa bir süre sonra ülkenin bağımsızlığı kazanıldı.
Alexandre Dumas aslında Haitilidir:
24 Temmuz 1802 doğumlu Fransız yazar Alexandre Dumas’ı hepimiz tanıyoruz. Güzel ama Haiti ile ilgili ne derseniz deyin, cevap babasında. Alexandre Dumas’ın babası Thomas-Alexandre Dumas, Haiti bir Fransız kolonisiyken burada doğdu ve dahası annesi bir Haitili. Babası gibi o da burada uzun yıllar Fransa generali olarak görev yaptı.
Karayip Denizi’ndeki küçük ada ülkesi Haiti hakkında farklı bilgilerden bahsetmek Bu küçük ülkeyi daha yakından tanımaya çalıştık. Yüzyıllardır kullanılmasaydı bugün ne olurdu diye düşünmeden edemiyor insan.